Bu Yapıyı Bilmeyen Yok! :Eyfel Kulesi

Bir şekilde bilinçaltımıza girmiş olan, romantizmle bağdaşmış, Fransa denilince ilk aklımıza gelen imge, Eyfel Kulesi, hakkında neler biliyoruz? Haydi inceleyelim!

Kısaca Kulenin Tarihi

Fransızca adıyla La tour Eiffel, 324 metre uzunluğunda demir ve çelikten yapılmış bir kuledir. İsmini, inşa ettiren Fransız mimar Gustave Eiffel’den alır.. Aslında kulenin mimarı Gustave Eiffel değil, Stephen Sauvestre’dir. Meslektaşı Emile Nouguier ile beraber ilk tasarımları yapmıştır.

Eyfel Kulesi 1887- 1889 yılları arasında, Fransız Devrimi‘nin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde düzenlenen Expo 1889 Paris fuarının giriş kapısı olarak inşa edilmiştir. Amaç, diğer uluslara Fransa’nın gücünü ve endüstriyel yeteneklerini göstermekti.

Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti Paris’e çekmeyi başaran kulenin; Seine Nehri’nin kıyısına yapılması kararlaştırılmış, proje için bir yarışma düzenlenmiştir. Yarışmaya katılan 100 proje arasından Gustave Eiffel’in projesi kazanmış ve kulenin pek de kolay olmayan yapım hikayesi başlamıştır.

Gustave Eiffel
Stephen Sauvestre

Bittiği gün olan 31 Mart’ta kulenin açılışı yapılmıştır. Eiffel, kulenin en tepesine giden 1710 basamağı tırmanarak, üç renkli Fransız bayrağını dalgalandırmak üzere asmıştır (o dönem kule 312 metre yüksekliğe ulaşıyordu).

Kulenin inşaat masrafları 7.739.401,31 frank tutmuştur. Açılış tarihinden önceki 5 ayda, kuleyi 1.900.000 kişi ziyaret edince, yıl sonuna kadar toplam masrafın %75’i çıkartılmıştır. Kulenin yapımında 3000 işçi, 26 ay 5 gün boyunca çalışmıştır. Sadece temellerini atmanın 5 ay sürdüğü kule, dönemin mevcut şartlarına göre rekor bir hızla yapıldı. Hiç ölüm vakası yaşanmamış olması şaşırtıcıdır. Kulenin yapımında emeği geçen mühendisler, matematikçiler ve bilim adamlarının isimleri kulenin yan tarafına kazınmıştır.

Kuleye Gelen Tepkiler

Tabii ki herkes, ilk zamanlarda bu kuleye bayılmadı. Eyfel Kulesi, onu bir utanç lekesi olarak gören Paris halkının tepkisini de çekmiştir. Birçok Parisli tabiri caizse kuledennefret ediyordu.

Guy De Maupassant

Sanat dünyası da, Eyfel Kulesi’nin yapıldığı yıllarda bu yapı için “trajik bir sokak lambası, devasa iskelet, fabrika bacası” gibi benzetmelerde bulunuyordu. Böylelikle devrin sanatçı ve edebiyatçı çevresinde bir kampanya başlatıldı. Bu kampanya süresince ünlü sanatçıların imzaladığı bildiriler dağıtıldı.

Bay Eiffel’in Kulesine Karşı Sanatçılar” başlıklı mektupta, kulenin Paris’in estetik doğasına bir tehdit olduğunu belirten endişeler dile getirilmiştir. Paris’in göbeğine dikilmiş demirden bir kulenin kabul edilemez olduğu vurgulanmıştı. Fransız şair Verlaine, dev yapının şehri “çirkinleşmeye” mahkum ettiğini söylemiştir. Hatta ünlü yazar Guy de Maupassant kuleden o kadar nefret ediyordu ki, kuleyi görmemek için Eyfel Kulesi’ndeki restoranda yemeğini yiyordu.

Geçici Olarak Düşünülmüş Bir Projeden Kültür Mirasına

Uzun yıllardır hem Fransa’nın hem de Paris’in sembolü olan Eyfel Kulesi, ülkenin en önemli kültürel miraslarından biridir. Ancak Gustave Eiffel’in bu kuleyi ilk inşa ettiğinde asıl amacı, geçici olarak şu anki yerinde kalmasıydı. Hatta bir süre sonra da artık işe yaramayacağını düşünerek kulenin kaldırılacağını düşünüyordu. Kesinlikle günümüzdeki gibi gözde bir eser olacağını aklının ucundan bile geçirmiyordu.

Eyfel Kulesinin Evrimi

İlk başlarda Eiffel, Kule’ye sadece 20 yıl için müsaade almıştı, dolayısıyla 1909 yılında kulenin sökülmesi gerekiyordu. Fakat kule, iletişim için çok uygun yüksekliğe ulaştığından ve 1900 yılındaki dünya fuarında da yine çok fazla ilgi görerek ne denli önemli bir yapı olduğunu tüm dünyaya kanıtladığından kalmasına izin verilmiştir. Bugün Eyfel Kulesi, Dünya’nın en güzel mimari yapılarından biri olarak kabul edilir. Parisliler onu Demir Bayan olarak adlandırırlar.

Sadece Bir Sanat Eseri Değil

Eiffel, yaptığı ilk günden itibaren kulenin bilim için yararlı olması durumunda ömrünün daha uzun olacağını biliyordu. Kulenin tepesine bir anten kurmaya ve kablosuz telgrafı denemeye karar verdi. Kuleyi yıkımından asıl kurtaran olay, radyo antenleri için bir verici olarak kullanılması olmuştur.

Eyfel Kulesi, radyo dalgalarını çok uzun mesafelere yayabilmesi avantajıyla, l. Dünya Savaşı’nda sinyal kesici ve bozucu olarak da kullanılmıştır. Kulede bulunan antenlerin düşman istihbaratını yakalamak için faydalı olduğu kanıtlandığından, Alman mesajlarının şifresinin çözülmesine yardımcı olmuştur.

Askeri iletişim için geçici olarak kullanılırken sonra bu görev kalıcı oldu. Eyfel Kulesi, günümüzde Paris’in en çok ziyaret edilen noktası olsa da, en tepedeki 27 metrelik radyo vericisiyle halen bir verici istasyonu olarak kullanılmaktadır. Bu bağlamda Eyfel Kulesi radyo yayıncılığının gelişmesinde önemli rol oynamıştır.

II.Dünya Savaşı zamanı Almanlar Paris’teyken

Adolf Hitler, Almanya’nın Fransa’ya karşı kazandığı zafer sonrası Paris’e gittiğinde ,Paris’in simgesi olan Eyfel Kulesi’ne çıkamaması için, halk asansörün halatlarını kasıtlı olarak kesmiştir. 1700’ü aşkın basamağı çıkamayan Hitler için, ‘Paris’i ele geçirdi ama Eyfel’i ele geçiremedi’ söylenmiştir.

Kulenin içinde ne var?

Dünya Fuarı sırasında yaklaşık iki milyon kişinin ziyaret etmesinin ardından güçlü bir sembol haline gelen kulede,  57 m, 115 m ve 276 m yükseklikte bulunan kamuya açık platformlar vardır.

İlk ve ikinci katlarda lokantalar mevcuttur. İlk katta ekstra olarak, Eyfel Kulesinin tarihinin anlatıldığı bir sergi bulunur. En üst platforma ulaşmak isteyen bir ziyaretçi, ikinci katta aktarma yaparak başka bir asansöre geçmelidir. En üst platform hem çatılı hem de üstü açık bir alana sahiptir.

2011 yılında National Geographic tarafından yayımlanan Pricing the Priceless programında yapılan bir araştırmaya göre, günümüzde Eyfel Kulesi’nin birebir benzerinin inşa edilebilmesi için 480 milyon dolardan daha fazla bir bütçe gereklidir. Bu sayı, kulenin inşa edildiği dönemde yapılan masrafın 12 katına eşittir.

Günümüzde Eyfel Kulesi

200.000 metrekare alanda bulunan, her 7 yılda bir 60 ton boya ile boyanan devasa kule, bugüne kadar 400 intihar vakasına şahit olmuştur. Olaylarla mücadele için platformların çıkış noktalarına demir parmaklıklar yerleştirilmiştir.

Eyfel Kulesi şu anda Fransa’nın en önemli dönüm noktasıdır. Paris siluetinin kalıcı bir özelliği haline gelen yapı, Paris’in turizm gelirinin de önemli bir kısmının elde edilmesini sağlıyor. Zaman içinde kulenin rengi kırmızımsı kahveden, sarımsı kahveye, daha sonra kahverengiden bugünkü bronz tonuna dönüşmüştür. Kule 3 renk tonunda boyanır. En açık renk zirvede kullanılırken, en koyusu zeminde kullanılır.

Eyfel Kulesi hakkında daha fazla bilgi için videoya göz atabilirsiniz.

Fransa’da enerji tasarrufuna geçişi etkili kılmak ve bu konuda bilinç oluşturmak için belirli turistik ve tarihi yapıların ışıklarının normal saatinden önce söndürülmesini öngören kararlar alındı. Paris Belediyesi, Eyfel Kulesi’ndeki aydınlatmaları da tasarruf tedbirleri kapsamında; normalde her gün yerel saatle 01.00’de ışıkları söndürürken artık 1 saat 15 dakika daha erken söndürüyor.

Eyfel Kulesi İmajı ve Taklitleri

Blackpool Kulesi-Birleşik Krallık

Dünyanın en çok tanınan ve ziyaret edilen turistik noktalardan birisi olan Eyfel Kulesi, inşa edildiği günden beri farklı ülkelerdeki pek çok yapıya doğrudan veya dolaylı olarak ilham kaynağı olmuştur. Kuleden esinlenerek inşa edilen ilk yapı örneklerinden biri, günümüzde Birleşik Krallık sınırları içerisinde bulunan Blackpool Kulesi‘dir.

Tokyo Kulesi- Japonya

Öte yandan Eyfel Kulesi’nin en ünlü kopyalarından birisi de Japonlar tarafından 1958 yılında inşa edilen Tokyo Kulesi‘dir. Yaklaşık 4000 ton ağırlığında olan ve 333 metre yüksekliğindeki bu kule, dünyanın en yüksek kendinden destekli çelik kulesi ve Japonya’nın en uzun insan ürünü yapısıdır.

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim! Beğenmeyi , yorum yapmayı ve paylaşmayı unutmayınız!

Eyfel Kulesi’ni canlı görebilmeniz dileğiyle!
5 1 vote
Article Rating

Bir Yorum Yazın

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments